Bir başka toplum imtihanı ise şüphesiz ki küresel ısınma. Her yıl artan küresel sıcaklıklar, eriyen buzullar ve solunamaz hale gelen hava insan sonunun yaklaştığının göstergesi.
Dünyamız, yüzyıllardır var olan ve insanların daimi evleri olarak görülen gezegendir. Galakside milyonlarca farklı gezegenin olduğu bilinmesine rağmen henüz halen bu gezegenlerin hiç birisinde insanın yaşayabileceğine dair net veriler oluşmadı. Zamanında ‘Kızıl Gezegen’ olarak adlandırılan Mars‘ta su bulunduğu gibi haberler çıksa da bu haberlerin arkası gelmedi ve insanların tek umudu yine Dünya olmaya devam etti.
Dünya’ya gündelik hayatta dışarıdan bakma şansına sahip olamadığımız için Dünya’nın yüzyıllar içerisinde ne kadar yaşlandığını ve insanlara yetmez hale geldiğini göremiyoruz. Ancak bilim adamları, yaptıkları araştırmalar neticesinde Dünya’nın güncel durumunu ve kalan doğal kaynak miktarlarını, insanları daha da bilinçlendirmek adına paylaşıyor.
Bu sonuçlara baktığımız zaman, Dünya’nın yıllar geçtikçe mevcut kaynaklarını yavaş yavaş yitirdiğini, bizi etkilemese de belki bizden sonraki jenerasyona yetemeyeceğini gösteren sinyalleri bize yollasa da mevcut kaynaklar halen yeterli olduğu için küresel ısınma gibi tüm insanlığın ortak sorunu olan bir durumu görmüyoruz. Belki de görmezden geliyoruz çünkü yumurta hala kapıya dayanmadı. Oysa ki küresel ısınma, tam anlamıyla dünyamızı yok etmeden hala yapabileceğimiz çok fazla şey var. Belki de yapabileceklerimizin değerini bilmiyor ve kendimize güvenmiyoruz.
Küresel Isınma Nedir ?
Küresel ısınma, okullarda temel olarak ozon tabakasının zarar görerek Dünya’nın deforme olması olarak adlandırılıyor. Aslında bu kavram, bu cümlede kesinlikle doğru olarak tarif edilmiş ancak bu cümlede eksik bir şeyler var gibi görünüyor. Küresel ısınma, sadece ozon tabakasının delinmesiyle birlikte oluşabilecek bir sorun değil. Küresel ısınmayı tetikleyen pek çok faktör var. Ancak bunlardan en önemlisi, okullarda öğrendiğimiz ozon tabakası faktörü.
Ozon tabakası, Dünya’yı çevreleyen ve dış etkilere karşı koruyan bir tabakadır. Belki de bu tabakanın ne kadar hayati önem taşıdığını bilmiyorsunuz. Çünkü ozon tabakası bir gün delinirse, yaklaşık olarak en geç 1 yıl içerisinde ne insanlar kalacak ne de 1 canlı. Ozon tabakası, bizi gök cisimlerinden koruduğu gibi sıcaklık için de oldukça önemli bir faktör. Ozon tabakası ne kadar çok zarar görürse Dünya’da yaşanan sıcaklık artışı da ozon tabakasının zarar görme derecesi ile ters orantılı bir şekilde hareket ediyor. Sıcaklığın artmasının da dünyadaki doğal kaynak hızının tükenimi ile doğru orantılı olduğunu göz önüne alacak olursak ozon tabakasının delinmesi, insanlığı bitirmek için tek başına bile oldukça yeterli bir problem. Yapmamız gerekenler ise oldukça basit;
Öncelikle ozon tabakasına zarar vermemek için kesinlikle havaya zararlı kimyasal maddeler salgılayan araçları kullanmamaya ya da normaline göre daha seyrek kullanmaya özen göstermeliyiz. Bu araçlar, genellikle parfümler, araç gazları gibi zararlı gazlardır. Aslında yapmamız gereken şey sadece bu kadar! Zararlı gazları kullanmayarak veya kullanım miktarını azaltarak bile ozon tabakasının daha uzun süre yaşamasına oldukça büyük bir katkı sağlayabilirsiniz.
